Kur’an Nizamı (Hilafet/Şeriat/Hüküm/Kanun) ile ilgili bir kaç Ayet-i Kerime (okuyun ve tebliğ edin)
Yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemek için genel bir açıklama yapma ihtiyacı duyuyoruz…
Kur’an’da geçen Resulullah’a (sallallahu aleyhi ve sellem) “Allah’tan indirilen”, “Resulullah’a gelen”,
“Resulullah’ın getirdiği” gibi tabirlerle kastedilen yalnızca Kitap değildir. Bu tabir Sünnet’i de içine alır. Allah
subhanehu ve te’ala bu paylaşımı faydalı kılsın.
Araf Suresi
3 – (Ey insanlar) Rabbinizden, size indirilene uyun ve O’ndan başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğüt
alıyorsunuz!
Casiye Suresi
18 – Sonra (Ey Rasulüm) seni din hususunda apaçık bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy, bilmeyenlerin hevâ
ve heveslerine uyma.
Şûra Suresi
10 – Hakkında ihtilafa düştüğünüz herhangi bir şeyin hükmü Allah’a aittir. İşte benim Rabbim olan Allah budur.
Ben yalnız O’na güvendim ve yalnız O’na yöneliyorum.
13 – Allah dinden Nuh’a tavsiye buyurduğu şeyi sizin için de bir kanun yaptı ve (Ey Muhammed!) sana
vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya tavsiye buyurduğumuzu da şeriat kıldı. Şöyle ki: Dini doğru tutun
ve onda ayrılığa düşmeyin. Fakat senin kendilerini davet ettiğin şey, müşriklere ağır geldi. Allah dilediğini
kendine seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir.
21 – Yoksa Allah’ın izin vermediği bir şeyi, dinde onlara şeriat kılacak ortakları mı var? Şayet kesin söz
bulunmayacak olsaydı; aralarında derhal hüküm verilirdi. Doğrusu zalimlere elim bir azab vardır.
Al-i Imran Suresi
23 – Kendilerine Kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Aralarında Allah’ın Kitabı hükmetsin diye
çağrılıyorlar da onlardan bir bölümü yüz çeviriyor. Onlar işte böyle arka dönenlerdir.
154 – Sonra o gamın ardından üzerinize bir emniyet, hafif bir uyku indirdi ki, sizden bir zümreyi örtüp
kaplayıverdi. Sizden bir tâifeyi de nefisleri kaygıya düşürmüştü. Allah Teâlâ’ya karşı cahiliye zannı gibi hakka
muhalif bir zanda bulunuyorlardı. Diyorlardı ki: «Bize bu emirden bir şey var mıdır?» De ki: «Şüphesiz emrin
hepsi de Allah’ındır.» (…)
Nisa Suresi
59 – Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin.
Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu
Allah ve Resulüne arz edin. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.
60 – Şunları görmüyor musun? Kendilerinin sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını ileri
sürüyorlar da tağuta inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, tağut önünde muhakemeleşmek istiyorlar.
Şeytan da onları bir daha dönemeyecekleri kadar iyice sapıklığa düşürmek istiyor.
61 – Onlara: “Allah’ın indirdiğine ve Peygambere gelin!” denince, münafıkların senden büsbütün
uzaklaştıklarını görürsün.
62 – Ya nasıl, elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felaket gelince, hemen sana geldiler de: “Biz sadece
iyilik etmek ve arayı bulmak istedik.” diye Allah’a yemin ediyorlar.
63 – Onlar, Allah’ın kalblerindekini bildiği kimselerdir; Onlara aldırma, onlara öğüt ver ve onların içlerine tesir
edecek güzel söz söyle!
64 – Biz hangi peygamberi gönderdikse, sırf Allah’ın izni ile itaat edilmek üzere gönderdik. Eğer onlar
kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah’tan günahlarının bağışlanmasını dileselerdi ve Resul
de onların bağışlanmasını dileseydi, elbette Allah’ı affedici, merhametli bulurlardı.
65 – Hayır! Rabbine andolsun ki iş bildikleri gibi değil, onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem
yapıp sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun
eğmedikçe iman etmiş olamazlar.
105 – Biz sana Kitab (Kur’ân)ı hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah’ın sana gösterdiği şekilde hüküm
veresin. Sakın hainlerin savunucusu olma!
Maide Suresi
44 – (…) İnsanlardan korkmayın, benden korkun, âyetlerimi az bir paraya satmayın. Kim Allah’ın indirdiğiyle
hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.
48 – Sana da (ey Muhammed) geçmiş kitapları tasdik eden ve onları kollayıp koruyan Kitab (Kur’ân)ı hak ile
indirdik. Onların aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzu ve heveslerine uyarak, sana gelen
haktan sapma. Biz, herbiriniz için bir şeriat ve yol belirledik. Eğer Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı,
fakat size verdiklerinde sizi denemek istedi. Öyleyse iyiliklere koşun. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O, ihtilafa
düştüğünüz şeyleri size haber verir.
49 – Aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma. Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından
seni saptırmalarından sakın. Eğer Allah’ın hükmünden yüzçevirirlerse, bil ki Allah, bir kısım günahları
sebebiyle onları musibete uğratmak istiyor. Muhakkak ki insanların çoğu yoldan çıkanlardır.
50 – Yoksa cahiliyye hükmünü mü arıyorlar? kesinlikle bilen bir toplum için Allah’tan daha güzel hüküm veren
kim olabilir?
Bakara Suresi
85 – (…)Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Şu halde içinizden böyle
yapanlar, netice olarak dünya hayatında perişanlıktan başka ne kazanırlar, kıyamet gününde de en şiddetli
azaba uğratılırlar. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.
86 – Bunlar ahireti, dünya hayatına satmış kimselerdir. Onun için bunlardan azap hafifletilmez ve kendilerine
bir yerden yardım da gelmez.
Yusuf Suresi
40 – “Sizin Allah’ı bırakıp da o taptıklarınız, sizin ve ATA’larınızın uydurduğu birtakım isimlerden başka bir şey
değildir. Bunlara tapmanız için Allah hiçbir delil indirmiş değildir. Hüküm ancak Allah’a aittir: O, size,
kendisinden başkasına tapmamanızı emretti. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.”
En’am Suresi
153 – İşte benim doğru yolum budur; ona uyun. Sizi O’nun yolundan ayıracak başka yollara uymayın.
(Azabından) korunmanız için Allah size böyle tavsiye etmiştir.
154 – Sonra iyilik edenlere (nimetimizi) tamamlamak, her şeyi açıklamak ve doğru yola iletici ve rahmet
olmak üzere Musa’ya Kitab’ı verdik ki, Rablerinin huzuruna varacaklarına inansınlar.
155 – İşte bu (Kur’ân) da mübarek bir Kitap’tır. Onu biz indirdik. Ona uyun ve Allah’tan korkun ki, size rahmet
edilsin.
156 – (Onu size indirdik ki:) “Kitap, sadece bizden önceki iki topluluğa (yahudi ve hıristiyanlara) indirildi; biz
ise, onların okumasından habersizdik (o kitapları okuyamıyor ve dillerini anlayamıyorduk)” demeyesiniz.
Bakara Suresi
170 – Onlara: “Allah’ın indirdiğine uyun.” dendiği vakit de: “Yok, ATA’larımızı neyin üzerinde bulduysak ona
uyarız.” dediler. Ya ATA’ları bir şeye akıl erdiremez ve doğruyu seçemez idiyseler de mi onlara uyacaklar?
213 – İnsanlar tek bir ümmetti. Ayrılmaları üzerine Allah, rahmetinin müjdecileri ve azabının habercileri olmak
üzere peygamberler gönderdi ve beraberlerinde hak ile ilgili kitap indirdi ki, insanların, aralarında ihtilaf
ettikleri şeyler hakkında hakem olsun. Bunda da sırf o kitap verilenler, kendilerine bunca deliller geldikten
sonra tuttular, aralarındaki hırs ve kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah kendi
izniyle, iman edenleri, onların hakkında anlaşmazlığa düştükleri hakka, ulaştırdı. Allah, dilediğini doğru yola
iletir.
Sa’d Suresi
26 – Ey Davud! Gerçekten biz seni yeryüzünde bir halife yaptık. Artık insanlar arasında hak ile hüküm ver.
Keyfe, arzuya uyma ki, seni Allah yolundan saptırmasın. Çünkü Allah yolundan sapanlar, hesap gününü
unuttukları için kendilerine çok şiddetli bir azab vardır.
Nur Suresi
55 – Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hakim kıldığı
gibi, kendilerini de yeryüzüne sahip ve hakim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm’ı) onların
iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve geçirdikleri korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven
sağlayacağnı vaad etti. Çünkü onlar bana kulluk ederler. Hiçbir şeyi bana eş tutmazlar. Artık bundan sonra
kim inkâr ederse, işte bunlar asıl büyük günahkarlardır.
Bakara Suresi
50 – …”Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım”…
Ahzap Suresi
36 – Bununla beraber Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir
kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur. Her kim de Allah ve Resulüne âşi olursa açık bir sapıklık
etmiş olur.
**********
Nahl Suresi
17 – Hiç yaratan (Allah), yaratmayan (putlar) gibi olur mu? Artık siz düşünmez misiniz?