Sema Maraşlı ‘ya Kulak Verelim:
18
yaş altı evlilikler suç sayılıyor ve 18 yaş altı dini nikahlı
evlilikler cinsel istismar kapsamına giriyor kanunlarımıza göre. Hatta
yıllar sonra bile dini nikahlı evliliklerde kocalar, aile babaları
yakalanıp tecavüzcü diye ağır cezalarla hapse atılıyor.
Bir önceki yazımda genç yaşta evlenen kadınların kocalarının hapse
girmesi sebebiyle kendi dillerinden mağduriyetlerini yayınlamıştım.
Tabii orada anlatılanlardan başka çok daha fazla mağduriyetler de var.
Sadece kocası değil 15 yaşında evlendiği için hem kocası hem de ona
düğün yapan anne, baba ve kayınpederi hapse girenler var. Kendi üç çocuk
ve iki kardeşi ile anne-baba da hapiste sefil perişan yaşıyorlar.
Hatta daha acısı kocası hapse girince gidecek yeri olmayıp geneleve
düşenler olmuş. Konunun içine girdikçe hikayeler daha da acıklı hale
geliyor. Öyle derin ahları ve bedduaları var ki bu kadınların.
Mağdur kadınların yaşadıklarını anlattıkları yazıdan sonra pek çok kişi
“biz konunun böyle olduğunu bilmiyorduk, bu kişilerin kocalarına af
geleceği zaman karşı tarafta yer almıştık, çok üzgünüz…” dediler.
Hükümetin elinde kaç tane televizyon ve gazete var. Niye konunun
tecavüzle ilgili olmadığını, evlilikle ilgili olduğu bu kadınların
hikayelerini göstererek halka anlatmadı da yasayı geri çekti. Bu
sorgulanmalı. Bu affı kim ya da kimler istemedi?
O zaman konuyu
anlamadığı için destek olmayanlar şimdi pişman fakat bazıları da hâlâ
bu cezalar olmazsa erken evlilik artar, ceza olmalı, diye görüş
belirtti.
Hadi konuyu biraz daha irdeleyelim o zaman.
Genç evliliklere neden karşı çıkılıyor?
Gösterilen sebepler:
1-18 yaş altı gençler henüz olgun değil, evlilik sorumluluğu kaldıramaz, diyenler,
Kendi rahat hayatlarından ve kendi çocuklarına ya da etrafındaki
gençlere bakarak buna karar veriyor olmalılar. Kendi 16 yaşındaki
çocuğuna bakıyor, yemeğini bile ısıtamıyor ve diğer 16 yaşı da kendi
çocukları ya da kendi çocukluğu ile kıyaslayarak evlenmemeliler diyor.
Oysa dünya kendi dünyaları kadar değil. 18 yaş altı evlenenlerin çoğu
bir şekilde hayatın zorluklarını daha küçük çocukken erken yüklenenler.
Kimi yoksulluktan, kimi babasızlıktan, kimi aileden şiddet görmekten,
kimi anne-baba ayrılığı ve ikisinin de evlenmesi sebebiyle ortada
kalmaktan… Onlar için aile olmak en büyük umut.
Yani merak
etmeyin sizin yemek ısıtamayan çocuğunuz kolay kolay evlilik sorumluğu
üstelenmeyi düşünmez, erken evlenenlere heveslenmez, bir sevdiği varsa
zinayı tercih eder. Siz bir susun aile sıcaklığını yaşayamamış olanların
aile kurma heveslerine engel olmayın.
2-Evlenmesinler okusunlar diyenler,
Birincisi, kimse kusura bakmasın her açıdan berbat bir eğitim
sistemimiz var, bu şartlarda okumak ne kadar hayırlı ve ne işe yarıyor
bilmiyorum. Dindar ailelerin en büyük şikayetleri evlatlarının dini
yaşamaması hatta din karşıtı ya da ateist olması. Bu çocuklar bu hale
nasıl geldiler? Hem de muhafazakar görünen bir partinin iktidar olduğu
dönemde ateizm hiç olmadığı kadar arttı.
Medya ve eğitim
sistemi gençleri mahvetti. Bir genç kız söylemişti.”Hocalarımız her
dersten önce din ve hükümet aleyhine konuşmalar yapıyorlar derse geç
başlıyorlardı. Bunu da bize şöyle açıklıyorlardı ‘Kitaptaki bilgileri
kendiniz de okuyup anlayabilirsiniz fakat bizim anlattıklarımız her
yerde bulamazsınız.’ Diyorlardı.”
Din aleyhine konuşmalar
yapan, gençleri zehirleyen bu öğretmenlerle ilgili bir işlem yapılıyor
mu, hayır. Din aleyhine konuşmak serbest. Okullar kafası çalışan, kritik
analitik yapabilen münevver insan yetiştirmiyor sadece ezberci papağan
yetiştiriyor.
İkinin ikincisi, herkes okuyacak diye bir şey
yok. Bazı insanlara okumak ağır gelir derslerde zorlanır sınıfı zor
geçer. İlköğretimi bitirdiyse tamam. Şimdi bu kişileri devlet zoruyla
okumaya zorlamanın mantığı ne? Kız erkek fark etmez. Okumak istemeyen
okumaz.
Üçüncüsü ergenlikte hormonların zirve yaptığı
zamanlarda okulda dershanede kız erkek karışık ortamlarda gençleri bütün
gün bir arada tutup sonra da “aranızda bir şey gelişmesin, siz
çocuksunuz” demek onlar açısından ne kadar ciddiye alınır.
Genç evlenenlere baktığınızda ya okulda ya dershanede falan tanışmışlar.
O yaşlar zaten kanın deli aktığı zamanlar. Mesela 14 delisi diye bir
tabir vardır. Hiçbir şey gözlerine zor ya da imkansız görünmez o
yaşlarda gençlerin. Zaten erken evlenenler de kanunu bile bile
evlenmişler, o yaşlarda hapis cezası bile gözlerine çok gelmemiş.
Siz gençlere “18 yaşına kadar bekleyeceksiniz evlenmek istiyorsanız”
derseniz aradaki zaman birbirlerine kavuşmamak için onlara çok uzun
gelir fakat 15 yaşında evlenmek isterseniz evlenebilirsiniz, denirse
bekleyebilirler ve o bekleme süresinde acele verilmiş bir kararsa
vazgeçebilirler de.
Kanunlarla ergen gençleri durduramazsınız,
evet belki evliliği azaltırsınız fakat zinayı kürtajı artırırsınız. Bir
lisenin ardında eczanesi olan bir eczacı hanımla konuşmuştuk. “O kadar
çok liseli kızlar hamilelik testi almaya geliyorlar ki inanamazsınız.”
demişti.
Hamile çıkan bu kızlar ne yapıyorlar? Kimi doğurup
çöpe atıyor, kimi bir yerlere bırakıyor, kimi de özel hastanelerde
gizlice kürtaj oluyor. Hükümetimiz ve erken evliliğe karşı olanlar bu
durumlara engel olmak için ne yaptılar acaba?
3-Anne-baba zoru
ile küçük yaşta evlendirilenler var ya da tecavüzcüsü ile
evlendirilenler var diyenler, bunlara engel olunmalı, bu yüzden 18 yaş
altı evliliğe izin verilmemeli diyenler…
Bu konu biraz hikaye
oldu. Şimdi ailesinin korkusu ile evlenen kişi sayısı çok az, eskidenmiş
kızlar ailelerinin zoru ile evlenirmiş. Şimdi kızlar cin gibi.
Üzerlerinde bir baskı olduğunda hangi numarayı arayacaklarını kime
şikayet edeceklerini gayet iyi biliyorlar.
Ayrıca genç evlenmek
pek çok kişinin zannettiğe gibi Doğu’nun gariban kızlarının sorunu
değil. Evet Doğu’da daha çok genç yaşta evlenen var fakat bunlar
kızların kendi istekleri ile olan evlilikler. Kaç kez Doğu’ da farklı
illere, ilçelere gittim; kadınlarla bu konuları hep konuşuyorum, hiç de
üzerlerinde zannedildiği gibi bir baskı yok.
Tam aksi Doğu’da
kadınlar evlerinde kocalarına, oğullarına karşı son derece baskın
kadınlar. Genç evlenmek de çok çocuk doğurmak da kendi tercihleri.
Okumak istemeyen kız evde oturmaktansa evlenmeyi tercih ediyor.
4-Genç evlilik pek çok kişinin zannettiği gibi üç beş ailenin problemi
değil. Genç evlendiği için sayıları bilinen kocaları hapiste 4 bin
civarı kadın var. 4 bin erkek suçsuz yere sevdiklerinden koparılmış
tecavüzcülerle birlikte aynı koğuşta hapis yatıyor, 4 bin kadın kocası
hapiste diye hem babasız çocuk büyütüyor, hem geçim sıkıntı yaşıyor. Bir
de evlatları hapiste olan anne-babalar kardeşler var. En az 20 bin kişi
mağdur bu cezalardan.
Bütün bunların yanında bir de kaçak
binlerce kişi var. Kadınlar kocaları yakalanmasın diye hastaneye
gidemiyorlar, evde doğum yapıyorlar, çocuklarını nüfusa
kaydettiremiyorlar…
Sağlık çalışanları doktor, hemşire ya da
ebelere 18 yaş altı evli olduğunu anladığı kişilere şikayet etmeleri ile
ilgili talimat var. Bu yüzden 18 yaş altı evlenen kadınlar sağlık
hizmetlerinden faydalanamıyorlar. Vicdanlı olan sağlık çalışanları
görmezden geliyor fakat şikayet edenler de çok oluyor. Şimdi binlerce
insanı bu korkularla yaşatmaya kimin ne hakkı var?
5-İslam’da
zinanın cezası erkeğe de kadına da aynıdır. Eğer 18 yaş altını devlet
dini nikahı tanımıyor ve gönüllü birliktelikleri cinsel istismar
sayıyorsa o zaman kadınların erkekle aynı cezayı alması lazım. Kız “ben
gönlümle birlikte oldum” diyor fakat o hiç ceza almıyor. Neden?
Niçin kızın erkekle birlikte olması erkeğe cinsel istismar sayılmıyor.
Çoğu erken evlilikte erkekler de 18 yaş altında. Kız da erkeği istismar
etmiş ikisi de gönüllü olduğuna göre.
Devlet bu konuya kocakarı
zihniyeti ile erkek her daim cinsellik ister kadın cinsellikte hep
kullanılan taraftır, kız kesin zorla yapmıştır diye mi bakıyor? Biraz
bilimsel biraz da çağın ve kızların haline bakalım lütfen. Burada büyük
bir cinsiyetçilik var. Kadın kendi istese de mağdur, erkek her durumda
zalim. 18 yaş altı erkeğe hapis cezası varsa bu suçsa kadına da ceza
verilmeli.
6-18 yaş altı kızlar geri zekalı mı? 18 yaş altı
kızlar “gönüllü birlikte oldum, isteyerek evlendim” dese de bu beyan
kabul edilmiyor ve erkeğin kızdan faydalandığı ve cinsel istismar ettiği
kabul ediliyor. Niye? 18 yaş altı kızlar geri zekalı mı? Niye beyanları
kabul edilmiyor. Kadın haklarından bahsedenler nerede? Niye sessiz
kalıyorlar? Bakınız 18 yaş altı erkekler adam sayılırken kızlar geri
zekalı sayılıyor. İtiraz etsenize!
7-Hükümet genç evliliklerle
mücadele ediyor, sağlık çalışanlarını ajan gibi kullanıyor peki neden
liselerde yayılan zina için bir gayret göstermiyor. Madem ki 18 yaş altı
cinsellik kızlar gönüllü olsa da tecavüz ya da istismar sayılıyor,
neden zina yapanlar takip edilmiyor da sadece evliler ile uğraşılıyor?
Eğer hükümet 18 yaş altı kızları çocuk kabul ediyor ve onların
cinsellik yaşamasını istismar kabul ediyorsa bu kızlarla birlikte
olanların da peşine düşsün.
18 yaş altı cinselliğe (zinaya) engel olmak için ne yapılabilir bir bakalım.
Okullara bir doktor ve ebe gönderip 13 yaş üstü kızlara bakirelik
kontrolü yapılsın ve bakire çıkmayanlar sorgulanıp kiminle ya da
kimlerle birlikte olduysa tutuklansın.
Liselerin girişlerinde öğrencilerin cepleri aransın doğum kontrolü için ilaç ya da malzeme taşıyan erkekler tutuklansın.
Otellere girerken artık evlilik cüzdanı sorulmuyor, nüfus cüzdanı
yeterli görülüyor. Fakat 18 yaş istismarlara engel olmak için otellere
18 yaş altı olan bir kız, bir erkekle kalmaya geldiyse otel çalışanları
polis ihbar etmek zorunda olsun ve birlikte geldiği kişi cinsel istismar
suçundan ceza alsın.
18 yaş altı gençlerin sosyal hesapları
takip edilsin, sevgilisiyle birlikte olduğu anlaşılanların sevgilileri
cinsel istismardan hapse girsin. Kızların sevgilileri ile tanışan
onlarla yemeğe giden ya da sevgilileri evine kabul eden aileler de
cinsel istismara destekten hapis cezası alsın. Çünkü genç evliliğe
destek oldu diye hapis yatan aileler var. Kızın sevgilisini onaylayanlar
da hapis cezası alsın.
Mesela 16 yaşında Aleyna Tilki diye bir
çocuk şarkıcı (bence genç fakat kanunen çocuk dendiği için öyle
söylüyorum) 33 yaşında bir adamla birlikteydi ve magazin sayfalarında
boy boy birlikte tatil resimleri çıktı fakat kızın sevgilisi, anne ve
babası, cinsel istismardan tutuklanmadı. Bu haberleri veren gazeteler
istismarı destekliyor diye ceza almadı. Çocuk evliliğe karşıyız diyen
ikiyüzlülerin hiç biri itiraz etmedi. Kimse suç duyurusunda bulunmadı.
Madem genç evlenenler ile mücadele ediliyor 18 yaş altı zina yapanlarla
da mücadele edilsin. Okullar, oteller, sosyal hesaplar takip edilip bu
kızların birlikte olduğu erkekler, cinsel istismardan tutuklansın.
Olur mu öyle şey, mi diyorsunuz? Neden olmasın? 18 yaş altı evlenenleri
devlet ajan gibi takip ediyor, Aile Bakanlığı düğünleri basıp gelin
kaçırmaya başladı, bunların yanında benim yazdıklarım gayet makul bence.
Ya geçmişe yönelik genç evlenenle af gelsin, bundan sonrası için
evlilik yaşı 15 olsun ya da devlet genç evlenenleri de görmezden gelsin
yoksa da aynı yaşlarda zina yapanları da takip etsin.
Adalet ve
Kalkınma partisi hükümeti eğer sadece evlenenlere hapis cezası verip,
zina yapan 18 yaş altını görmezden gelecekse lütfen parti ismi başındaki
“Adalet” kelimesini kaldırsın ve seçim konuşmalarında maneviyattan
ahlaktan falan bahsetmesinler, komik olurlar çünkü.
Cinsel
istismara uğrayıp da aile baskısı ya da karşıdaki kişinin korkusu ile
kadınlar “gönlüm vardı” beyanı yapmak zorunda olurlar diye bu kanun
olmalı diyenlere ise şunu söylemek lazım.
Bizim devletimiz
bizim hükümetimiz tecavüz ile evliliği ayıramayacak kadar aciz bir
devlet mi? Hem de bu devirde. Cep telefonu ya da sosyal ağlarıda her
şeyin belgelendiği zamanda.
Hadi hepsini geçtik kız bunları
kullanmıyor, diyelim kızın gönüllü mü birlikte olduğu ya da istismar mı
olduğunu anlamak için uzman bir psikolog yeter. Beş dakika da kızın
korku ile mi ifade verdiğini yoksa isteyerek mi evlenmek istediğini kız
hangi beyanı verirse versin uzman hemen anlar. Devlet uzmanlarına mı
güvenmiyor. 18 yaş altı evlenmek isteyenler uzman bir ekipten
evlenebilir raporu alıp evlenebilir mesela.
Dünyanın hiçbir
ülkesinde böyle ilkel bir kanun yok. Hükümet ya acil bu kanunu
düzeltmeli, geçmişte yapılan evliliklere af getirmeli ya da 18 yaş altı
cinsel birliktelikleri de takip ekipleri kurup onları da cezalandırmalı.
Yoksa maneviyattan, adaletten falan bahsetmesinler.
Sema Maraşlı