Bugün Suriye’de, Türkiye’de, Irak’da nüslümanların zulüm gördüğü her noktada doğrudan yada dolaylı olarak parmağı olan Vehhabiler, Şialar, Masonlar, Siyonistler, Satılmış Politikacılar, Gizli Mahfillerde biraderlerine kan üzere yemin edenler, Mossad, Kgb, CIA gibi kanlı istihbarat örgütlerinin eliyle zulüm yapanların hesabı sadece mahşerde değil inşALLAH dünyada da sorulacak. İslama sonradan sokulan fitne olarak önünüzde duran vehhabi oluşumu ile neredeyse Hz. Osman efendimizin şehid edilmesinde ortaya çıkan daha sonra şia ismini alacak olan oluşum İslam dünyasına bahalıya patlıyor. Bu oluşumların fitneye olan eğilimlerini çok iyi kavrayan ingilizler, amerikalılar ve siyonlar müslüman kimliğine bürünmüş bu haysiyetsiz kişilerle gerçek müslimanları vuruyorlar. Teymiyenin fikirlerinden hasıl olan bu vehhabi oluşum abdulvehhabdan sonra suud harekatına fikir öncülüğü yapmış ve kan gövdeyi götürmüştür. Araştırın bakın. Vehhabiliğin sancılı bir şekilde tarih sahnesine çıkmasında ingiliz casuslarının etkisi pek büyüktür. Akıtılan kanın haddi hesabı yoktur. Kan akıtılmasına gördükleri meşru sebep ise tekfir etme inancıdır. Eğer vehhabın itikadında değilseniz kafirsiniz. Şianın neresinden tutsan elinde kalır. Bunlar kan dökücü, kan emici gruplar. Hepsi islama düşmanlık eden haçlıların dostudur. Sünnilere amansız düşmanlıklarını gayri müslime göstermezler. Onlar dostlarıdırlar. Sanki Kuranda sünniler düşman, gayri müslimler için dost yazıyor. Birde Kurana bakıp öyle yaşıyoruz derler. Tam saplamalar. Usüllerinde mantık bulamazsınız. İşlerine geldiği gibi tevil yaparlar. Sıkıştıklarında çirkefleşirler. Pisliğe yatarlar. Asla ve asla doğrudan yana taraf olmazlar. Arkadaşını söyle, kim olduğunu söyliyim. Abd, İngiltere, Fransa, İsrail gibileriyle dostluk kuran vehhabiler her nedense islam dünyasına karşı cihad kılıcını biliyorlar. Ya ALLAH aşkına bir kez olsun gayri müslime cihad edin ya… Müslümanlar pis akidenize teslim olmayınca kana buluyorsunuz her yeri. Amerikayla el ele kol kola devam ediyorsun. Halay çekiyorsun.Dünyanın zulmü üzerinize çöksün diyeceğim ama tebanızda gerçekden masum adamlar var. Onlarıda kılıç zoruyla vehhabileştirdiniz. Türkiye’de tebliğci, muvahhid, selefiyiz diye takılan adamların hepsi vehhabi itikadından beslenirler. Onları kandırmışlardır. Onlar tebliğ yaptıklarını zannederler. Usülden ve füruğdan bi-haber oldukları için, münazara halinde çirkefleşirler. İşlerine geldiği gibi tevil yapmakda da üzerlerine yoktur. Her zaman Ayet-i Kerimelerin ve Hadisi Şeriflerin zahiri manalarına bakarlar. Bir kere Türklere düşmandırlar. Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa, bunları tepeledi ve ele başlarını abdullah bin suud’da dahil olmak üzere İstanbul’a gönderdi. İstanbul muhakemeden sonra bunları astı. Türk düşmanlıklarıda burdan gelmektedir. Hülasa Vehhabi(neo-selefi) ve Şia gibi akımların, Ehli Sünnet’e düşmanlıklarında tamamen siyasi sebepler vardır. İtikadi bozukluklarında ise, Vehhabilerin İbni Teymiye’nin sapık görüşlerinden yararlandıkları görülür. Şia ise başlı başına bozukdur. Perslerin eski inançlarından tutunda, israiiliyata kadar külliyetli miktarda sapıklık mevcuttur. Güncel terminolojide tebliğci, muvahhid gibi sıfatlarla yanınıza gelenlerden sakının derim.